top of page

Sosyal Fobi (Sosyal Anksiyete Bozukluğu)

Güncelleme tarihi: 13 Ara 2024




Sosyal durumlarda veya performans gerektiren durumlarda hissedilen duygusal tepkileri ve davranışları ifade etmek üzere sosyal kaygı veya utangaçlık gibi ifadeleri kullanırız. Utangaçlık, daha çok sosyal etkileşimlerde çekingen davranışlar gösterme, rahat hissedememe ve geri durma şeklinde tanımlanabilir. Yeni birisiyle tanışma, kalabalık bir ortamda bulunma, alış veriş yapma, bir topluluğa hitap etme gibi durumlarda bir rahatsızlık hissedilir ancak bu duygu belli durumlarda olur ve günlük yaşamı ciddi şekilde etkilemez.

Sosyal kaygı, utangaçlıktan farklı olarak sosyal etkileşimlerle ilgili duyulan yaygın ve yoğun bir kaygıyı ifade eder. Sosyal kaygılı bir birey, diğer insanlarla etkileşim kurarken sürekli endişe ve korku duyar. Bu tür bir duygu kaygıya neden olur. İnsanlar gerçek bir tehlike ile karşılaştığında “savaş veya kaç” tepkisi verir ve bu korku tepkisi evrensel bir durumdur, bizi tehlikelerden korur. Kaygı ise daha çok geleceğe yöneliktir ve kişi gelecekte oluşacağını öngördüğü bu durumla ilgili hiçbir şey yapamayacağını düşünür. Bunun sonucunda da kaygı geliştirir. Sosyal kaygı yaşayan kişiler, başkalarının olası olumsuz değerlendirmeleri veya eleştirileriyle ilgili aşırı kaygılıdırlar.

Sosyal Fobi Nedir?

Sosyal fobi, diğer adıyla sosyal anksiyete bozukluğu, kişinin sosyal ortamlarda ya da performans gerektiren durumlarda utanç verici veya aptalca bir şey yapmak, kötü bir izlenim bırakmak veya başkaları tarafından eleştirilmekten aşırı ve sürekli bir korku hissetmesidir. Bu kaygı kişinin günlük yaşamını, iş hayatını ve sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkileyecek kadar şiddetli ve süreklidir. Dolayısıyla sosyal fobi, çekingen olmak, içe dönük olmak ve sosyal beceri eksikliği yaşamak olmayıp tedavi gerektiren klinik bir tanıdır.

Sosyal Fobinin Nedenleri

Sosyal fobinin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, çeşitli faktörlerin bu duruma katkıda bulunduğu düşünülmektedir:

Genetik Yatkınlık: Ailede sosyal fobi ya da diğer anksiyete bozuklukları olan bireylerde sosyal fobi görülme olasılığı daha yüksektir.

Biyolojik Faktörler: Beyindeki kimyasal dengesizlikler, özellikle serotonin düzeylerindeki dengesizlikler, sosyal fobi gelişiminde rol oynayabilir.

Çevresel Faktörler: Travmatik sosyal deneyimler, aşırı eleştiri veya reddedilme gibi olumsuz yaşam deneyimleri sosyal fobinin gelişimine katkıda bulunabilir.

Psikolojik Faktörler: Düşük özgüven, kendini değersiz hissetme ve mükemmeliyetçilik gibi kişilik özellikleri sosyal fobi riskini artırabilir.

Sosyal Fobinin Belirtileri

Sosyal fobi belirtileri, kişinin sosyal durumlarda yaşadığı yoğun korku ve anksiyete belirtilerini içerir. Bu belirtiler fiziksel, duygusal ve davranışsal olarak üç grupta incelenebilir:

Fiziksel Belirtiler: Kalp çarpıntısı, ağız kuruluğu, terleme, titreme, mide bulantısı veya mide rahatsızlıkları, ağlama, kızarma, baş dönmesi, boğazda yumru hissi, yutma güçlüğü.

Duygusal Belirtiler: Aşırı kaygı ve korku, kendini küçümseme, aşırı öz-eleştiri, utanç ve aşağılanma duyguları.

Davranışsal Belirtiler: Sosyal ortamlardan kaçınma, göz teması kurmaktan kaçınma, sessiz ve geri planda kalma eğilimi, sosyal etkinliklere katılmayı reddetme.

Sosyal Fobinin Görülme Sıklığı

 Dünya genelinde sosyal fobinin yaşam boyu yaygınlığı, yapılan araştırmalara göre %7 ile %12 arasında değişmektedir. Bu oran, farklı kültürel ve sosyoekonomik faktörler nedeniyle ülkeden ülkeye değişebilir. Genellikle ergenlik döneminde başlayan sosyal fobi, cinsiyetler arasında da farklılık gösterir; kadınlarda daha yaygın olarak görüldüğü saptanmıştır.

Türkiye'de yapılan araştırmalar, sosyal fobinin yaygın bir sorun olduğunu göstermektedir. Türkiye'deki yaygınlık oranı, dünya genelindeki oranlara benzer şekilde %9 ila %13 arasında değişmektedir. Türkiye'deki çeşitli çalışmalardan elde edilen veriler, özellikle genç nüfus arasında sosyal fobi belirtilerinin daha yaygın olduğunu göstermektedir.

Sosyal Fobiyi Sürdüren Temel Nedenler

Sosyal ortamlardan kaçınma: Bir toplantıya katılmama, spor salonuna gitmeme gibi.

Performans gerektiren durumlardan kaçınma: Bir konuşma yapmaktan kaçınma gibi.

Kaygı yaratan durumlarda duyulan duygulardan kaçınma: Terleme ve kızarma gibi durumlardan kaçınma ve bunları olduğundan aşırı değerlendirme.

Örtük diğer kaçınmalar: Ellerinizin titrediği fark edilmesin diye üzerine oturma veya bir ortamda cep telefonu ile ilgilenme ve konuşmama gibi.

Güvenlik sağlama davranışları: İlaç veya alkol alma, yanında biri ile bir yere gitme gibi.

Sosyal Fobinin Tedavi Yöntemleri

Sosyal fobinin tedavisinde genellikle psikoterapi, ilaç tedavisi veya her ikisinin kombinasyonu kullanılır. Çok sayıda psikoterapi yöntemi tedavide kullanılmaktadır. Birkaç tanesini özetlemek gerekirse; 

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): BDT, sosyal fobinin en etkili tedavi yöntemlerinden biridir. Bu terapi, kişinin olumsuz düşünce ve davranış kalıplarını değiştirmeye odaklanır. Sosyal durumlarda yaşanan korkuların üzerine gitmeyi ve bu korkularla başa çıkmayı öğretir. Kaygılı düşünceleri farketme, düşünce hatalarını görme, kanıt inceleme, çifte standart, düşüncenin maliyet ve yararlarını gerçekçi değerlendirme, davranış deneyleri

Maruz Bırakma Terapisi: Bu terapi, kişinin korktuğu sosyal durumlarla kademeli olarak yüzleşmesini sağlar. Maruz bırakma terapisi, kişinin bu durumlarla başa çıkma yeteneklerini geliştirir ve zamanla korkularını azaltır. Bu amaçla aşamalı olarak toplum içinde konuşma, sosyal etkinliklere katılma, tanımadık insanlarla konuşma, grup aktivitelerine katılma, eleştirilere karşı koyma ve utanca saldırma egzersizleri gibi çalışmalar planlanır.

Sosyal Fobide EMDR Terapisinin Kullanımı

Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR), travma ve anksiyete bozukluklarının tedavisinde kullanılan etkili bir psikoterapi yöntemidir. EMDR terapisi, travmatik anıların ve olumsuz düşüncelerin yeniden işlenmesi yoluyla bireyin duygusal rahatlama sağlamasına yardımcı olur.

Sosyal fobi, kişinin sosyal durumlarda yoğun kaygı ve korku yaşamasına neden olan bir bozukluktur. Bu durum, geçmişte yaşanan olumsuz sosyal deneyimlerin ve travmaların sonucu olabilir. EMDR terapisi, bu tür olumsuz anıların işlenmesine ve kişinin bu anılara karşı duyarsızlaşmasına yardımcı olabilir.

Sosyal Fobide Mindfulness (Bilinçli Farkındalık) Eğitimi

Mindfulness eğitimi ile sosyal fobide yaşanan yoğun anksiyete ve korkunun yönetilmesine yardımcı olabilecek yöntemler kullanılır. Bu yöntemler arasında anksiyete ve korkunun azaltılması, olumsuz düşüncelerin yönetimi, duygusal düzenleme, bedensel tepkilerin azaltılması, şimdi ve burada olma gibi farkındalık eğitimleri sayılabilir.

İletişim Becerilerinin Geliştirilmesi

Aktif dinleme, açık ve net ifade, beden dili kullanımı, empati kurma, kendini savunma, açık uçlu sorular sorma, geri bildirim verme ve alma ve zor durumlarla başa çıkma gibi etkili iletişim becerileri geliştirmek, sosyal fobinin üstesinden gelmeye yardımcı olabilir.

İlaç Tedavisi

Bir psikiyatri uzmanının önerebileceği SSRI (Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörleri) ve SNRI (Serotonin-Norepinefrin Geri Alım İnhibitörleri) gibi antidepresanlar, kısa süreli kullanım için anksiyete belirtilerini azaltmada benzodiazepinler ve özellikle performans anksiyetesi durumlarında, fiziksel belirtileri azaltmada beta blokerler kullanılabilir.

Grup Terapisi

Grup terapisi, sosyal becerileri geliştirmek ve sosyal fobiyi azaltmak için etkili bir yöntemdir. Bu terapide, benzer sorunları yaşayan kişilerle bir araya gelerek deneyimlerini paylaşır ve destek alırlar.

Kendine Yardım ve Destek Grupları

Sosyal fobi ile başa çıkmada, kendine yardım kitapları ve online destek grupları da faydalı olabilir. Bu kaynaklar, kişinin kendi kendine baş etme stratejileri geliştirmesine yardımcı olabilir.

Sonuç olarak sosyal fobi, tedavi gerektiren ve kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen bir anksiyete bozukluğudur. Bu konuda bir uzman eşliğinde destek olarak üstesinden gelinebilir. Etkinliği kanıtlanmış birçok tedavi seçeneği mevcuttur ve kısa sayılabilecek bir sürede iyileşme sağlanabilmektedir.

                                                                                                                                     Nazım Duman

                                                                                                                                     Klinik Psikolog

 
 
 

Comments


Napelda Psikoloji

Esentepe, Marmara Kule, Kelebek Sk. No:2 D:23. Kat Daire:214, Kartal/İstanbul

https://www.napeldapsikoloji.com/nazim-duman/

Online Terapi İçin

duman.nazim@gmail.com

0505 537 20 06

  • LinkedIn
  • Instagram
  • Facebook

Pzts - Cuma: 19:00 -20:00

​​Cmts: 10:00 - 21:00

Mesajınız alınmıştır. En kısa sürede size dönüş yapılacaktır.

© 2024 Improved by Nazım Duman.

bottom of page